CHP Kadın Kolları'ndan eş zamanlı 'Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz' açıklaması!

17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girmiştir. Eşit yurttaşlık hakkı laik düzen içinde kurulmuştur. Oysaki çok yanılmaktadır. “EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI LAİK DÜZEN İÇİNDE KURULMUŞTUR”CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:“Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz. . CHP Kadın Kolları, 81 il ve 973 ilçede eş zamanlı olarak “Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz” başlıklı basın açıklaması yaptı. Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras hakkı tanınarak; kadın-erkek eşit hale getirilmiştir. Ayrıca arabuluculuk sistemi aile hukukunda uygulanmaz. “BAKAN NAFAKANIN VERİLME ŞARTLARINI ÇOK İYİ BİLİYOR”Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 26 Temmuz 2023 tarihinde yaptığı açıklamada ‘Ben süresiz nafaka konusunu önemsiyorum. Boşanma erkekler açısından kolaylaşacak, kadınlar haklarını alamayacaklardır. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte eğitimde, toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamda kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olması adına dev bir adım atılmıştır. Bugün sadece 81 il, 973 ilçede tek ses olmuyoruz. Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmaya ilişkin düzenlemeler kaldırılarak, evlilikte resmi nikâh zorunluluğu, tek eşle evlilik esası getirilmiştir. ”",CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, iktidarın Medeni Kanun’da yapmayı planladığı değişikliklerle ilgili 81 il ve 973 ilçe kadın kolları başkanlarıyla eş zamanlı “Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz” başlıklı açıklama yaptı. Hem Meclis’te hem de sahada direneceğiz. “ANLAŞMALI BOŞANMALARDA BİLE. İstanbul Sözleşmesini fesheden, 6284 nolu kadını şiddetten koruyan yasayı budamaya kalkan AKP’nin yeni hedefi Medeni Kanun’dur. Buna dair tedbir almak, asla ve asla Medeni Kanunumuza elletmemek üzere ‘Dokunma Uygula’ demek üzere bu eş zamanlı basın açıklamasını gerçekleştiriyoruz. “İKTİDAR, DURMADAN KADINLARIN HAKLARINA GÖZÜNÜ DİKİYOR”Eşitliğe inanmayanların yönettiği ülkemizde, kadının insan hakları ve laiklik büyük tehdit altındadır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise 6 Kasım 2023 tarihinde bu söylemi bir adım öteye taşımış ve evliliklerde süresiz nafakanın hakkaniyete uygun olmadığını iddia etmiştir. . Bakan nafakanın verilme şartlarını elbette çok iyi bilmektedir. Boşanmalara erkekler açısından bakmakta ve boşanan kadınlara ödenen yoksulluk nafakasının erkekleri mağdur ettiğini iddia etmektedir. ",. “ARABULUCULUK SİSTEMİ AİLE HUKUKUNDA UYGULANAMAZ”Dillerine pelesenk ettikleri bir başka konu ise aile arabuluculuğudur. Medeni Kanun için sil baştan diyenleri siyasetten sileceğiz. Örgütlü gücümüzle ve kadın hareketiyle kenetlenerek mücadeleyi büyüteceğiz. ”Torba yasada yer alacağı belirtilen düzenlemelerden birisi de boşanmaların hızlandırılmasına yöneliktir. Oysaki boşanmalarda arabuluculuğa gerek yoktur, hâkimin sulh yetkisi vardır. Bilindiği gibi Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte egemenlik hakkı halka geçmiştir. Çünkü AKP’nin Medeni Kanun üzerinde yapmayı planladığı bir takım düzenlemelerden haberimiz var. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız’ diyerek kadınların değil erkeklerin yanında yer aldığını açıkça itiraf etmiştir. Her alanda davaların çok uzun sürdüğü Türk yargı sisteminde, bu vaat kulağa çok hoş gelmektedir ancak gerçek hayatta bu uygulama, çubuğu elimizde kalacak bir elma şekeridir. Oysaki süresiz nafaka yoktur. Altında imzamız olan CEDAW yani; Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi de bunu şart koşar. Medeni Kanun’u yok sayan, Cumhuriyet değerlerine düşman olup şeriat çağrısı yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. İktidar, durmadan kadınların canları pahasına bedel ödeyerek kazandıkları haklara gözünü dikmektedir. Anlaşmalı boşanmalarda bile çoğu kadın psikolojik şiddet görmektedir. Arabulucu tarafından uzlaştırılmak üzere bir araya getirildiğinde, kadının can güvenliği yoktur. İktidar, yine algı yönetimi peşindedir. En büyük ikinci devrim ise eşit yurttaşlık hakkıdır. Kaldı ki boşanmak isteyen kadınlar, adliyede bile öldürülmektedir. Gelenek haline getirdiği ‘Torba Yasa’ uygulaması ile biz kadınların haklarını bir torbaya doldurup çöpe atabileceğini sanmaktadır. Bütün kadın örgütleri ve demokrasi bileşenleriyle ile tek ses oluyoruz. Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmiyoruz”“HEM MECLİS’TE HEM DE SAHADA DİRENECEĞİZ”Medeni Kanun’u değil sil baştan yazmak, üzerinde virgül oynatmalarına dahi izin vermeyeceğiz. Bu, çığır açan bir devrimdir.

CHP Kadın Kolları'ndan eş zamanlı 'Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz' açıklaması!

”Torba yasada yer alacağı belirtilen düzenlemelerden birisi de boşanmaların hızlandırılmasına yöneliktir. Boşanma erkekler açısından kolaylaşacak, kadınlar haklarını alamayacaklardır. ",. Eşit yurttaşlık hakkı laik düzen içinde kurulmuştur. Mağdur olan erkeklerimiz varsa onun da yanındayız’ diyerek kadınların değil erkeklerin yanında yer aldığını açıkça itiraf etmiştir. Örgütlü gücümüzle ve kadın hareketiyle kenetlenerek mücadeleyi büyüteceğiz. “ANLAŞMALI BOŞANMALARDA BİLE. . Boşanmalara erkekler açısından bakmakta ve boşanan kadınlara ödenen yoksulluk nafakasının erkekleri mağdur ettiğini iddia etmektedir. İstanbul Sözleşmesini fesheden, 6284 nolu kadını şiddetten koruyan yasayı budamaya kalkan AKP’nin yeni hedefi Medeni Kanun’dur. Oysaki süresiz nafaka yoktur. Bakan nafakanın verilme şartlarını elbette çok iyi bilmektedir. Gelenek haline getirdiği ‘Torba Yasa’ uygulaması ile biz kadınların haklarını bir torbaya doldurup çöpe atabileceğini sanmaktadır. “EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI LAİK DÜZEN İÇİNDE KURULMUŞTUR”CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında, şunları söyledi:“Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise 6 Kasım 2023 tarihinde bu söylemi bir adım öteye taşımış ve evliliklerde süresiz nafakanın hakkaniyete uygun olmadığını iddia etmiştir. “BAKAN NAFAKANIN VERİLME ŞARTLARINI ÇOK İYİ BİLİYOR”Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 26 Temmuz 2023 tarihinde yaptığı açıklamada ‘Ben süresiz nafaka konusunu önemsiyorum. 17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girmiştir. Oysaki çok yanılmaktadır. Çünkü AKP’nin Medeni Kanun üzerinde yapmayı planladığı bir takım düzenlemelerden haberimiz var. Bu, çığır açan bir devrimdir. Arabulucu tarafından uzlaştırılmak üzere bir araya getirildiğinde, kadının can güvenliği yoktur. Kaldı ki boşanmak isteyen kadınlar, adliyede bile öldürülmektedir. CHP Kadın Kolları, 81 il ve 973 ilçede eş zamanlı olarak “Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz” başlıklı basın açıklaması yaptı. Medeni Kanun için sil baştan diyenleri siyasetten sileceğiz. Medeni Kanun’u yok sayan, Cumhuriyet değerlerine düşman olup şeriat çağrısı yapanlara asla geçit vermeyeceğiz. “İKTİDAR, DURMADAN KADINLARIN HAKLARINA GÖZÜNÜ DİKİYOR”Eşitliğe inanmayanların yönettiği ülkemizde, kadının insan hakları ve laiklik büyük tehdit altındadır. Ailede eşitlikten, toplumda eşitlikten vazgeçmiyoruz”“HEM MECLİS’TE HEM DE SAHADA DİRENECEĞİZ”Medeni Kanun’u değil sil baştan yazmak, üzerinde virgül oynatmalarına dahi izin vermeyeceğiz. . Anlaşmalı boşanmalarda bile çoğu kadın psikolojik şiddet görmektedir. ”",CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, iktidarın Medeni Kanun’da yapmayı planladığı değişikliklerle ilgili 81 il ve 973 ilçe kadın kolları başkanlarıyla eş zamanlı “Medeni Kanun’a sahip çıkıyoruz” başlıklı açıklama yaptı. Her alanda davaların çok uzun sürdüğü Türk yargı sisteminde, bu vaat kulağa çok hoş gelmektedir ancak gerçek hayatta bu uygulama, çubuğu elimizde kalacak bir elma şekeridir. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte eğitimde, toplumsal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşamda kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olması adına dev bir adım atılmıştır. Buna dair tedbir almak, asla ve asla Medeni Kanunumuza elletmemek üzere ‘Dokunma Uygula’ demek üzere bu eş zamanlı basın açıklamasını gerçekleştiriyoruz. Bütün kadın örgütleri ve demokrasi bileşenleriyle ile tek ses oluyoruz. Erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanmaya ilişkin düzenlemeler kaldırılarak, evlilikte resmi nikâh zorunluluğu, tek eşle evlilik esası getirilmiştir. En büyük ikinci devrim ise eşit yurttaşlık hakkıdır. Kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı, mahkemede tanıklık yapma, eşit miras hakkı tanınarak; kadın-erkek eşit hale getirilmiştir. Hem Meclis’te hem de sahada direneceğiz. “ARABULUCULUK SİSTEMİ AİLE HUKUKUNDA UYGULANAMAZ”Dillerine pelesenk ettikleri bir başka konu ise aile arabuluculuğudur. Bilindiği gibi Cumhuriyetimizin kuruluşuyla birlikte egemenlik hakkı halka geçmiştir. Altında imzamız olan CEDAW yani; Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi de bunu şart koşar. Oysaki boşanmalarda arabuluculuğa gerek yoktur, hâkimin sulh yetkisi vardır. İktidar, durmadan kadınların canları pahasına bedel ödeyerek kazandıkları haklara gözünü dikmektedir. İktidar, yine algı yönetimi peşindedir. Ayrıca arabuluculuk sistemi aile hukukunda uygulanmaz. Bugün sadece 81 il, 973 ilçede tek ses olmuyoruz.